Sezeryan Doğum

Sezeryan doğum, bebek ve bebeğe ait yapıların karın duvarında yapılan bir kesi ile  dışarı alınması ameliyatıdır. Bilinen ilk sezeryan 1610 yılında uygulanmış, günümüze kadar geliştirilerek devam etmiştir.

Sezeryan doğum vajinal doğumun mümkün olmadığı ya da anne ve bebeğin risk altında olduğu olgularda uygulanır. Bazı durumlarda sezeryan kararı nettir, bazı durumlarda ise annenin sağlık durumuna ve bebeğin sağlık durumuna göre karar verebilmek önemlidir.

Sezeryan oranlarında yıllar içerisinde bir artış görünmekle birlikte bu artışın anne ölümlerine etkisne baktığımızda eskiden olan 100000’de 300 olan anne ölümleri son yıllarda 100000’de 10’nun da altına düşmüştür.

Sezeryan doğum normal yollardan bebeğin sağlıklı bir şekilde rahim dışına alınamadığı durumlarda tercih edilir. Bunları bebekle ilgili nedenler ve anne ile ilgili nedenler olarak kabaca ikiye ayırabiliriz.

Sezeryan nedenlerini sıralayacak olursak en büyük nedeni geçirilmiş rahim ameliyatları (eski sezeryan ameliyatı, myom ameliyatları) oluşturmaktadır. Bunun dışında bebeğin ölçüleri ile annenin kemik yapısı arasındaki uygunsuzlukları, bebeğin anne karnında ters durması, bebek kalp atışlarında bozulmalar, bebeğin anne karnında gelişiminin durması, annede meydana gelebilecek gebelik zehirlenmesi ( preeklampsi-eklampsi) gibi durumlarda bebek miaddından çok küçükse sezeryan ameliyatı kaçınılmazdır. Bunların dışında palsentanın yerleşme anomalilerinde (plasenta previa) rahim ağzının tamamen kapalı olduğu durumlarda, yine plasentanın rahim duvarından vaktinden önce ayrılması (ablasyo plasenta) gibi durumlarda anne ve bebek sağlığı açısından sezeryan olmak gerekir. Bir de bazı bulaşıcı hastalık durumlarında sezeryan olmak gerekir. Bunlar aktif genital uçuk ( herpes simpleks virüsü) ve yoğun vajinal siğiller ( HPV enfeksiyonu) durumunda da sezeryan doğum tercih edilmelidir.

Sezeryan sırasında anestezi olarak genel anestezi, spinal anestezi ve spinal+epidural anestezi uygulanabilir. Genel anestezide hastalar uyutulurlar ve uyandıklarında odalarında bebek yanlarındadır. Spinal ve epidural anestezi belden bir katater takılarak yapılan işlemdir. Spinal anestezi beledn aşağı kısmı uyuşturur ve ağrı duygusunu hissetmeyiz. Etkisi çabuk başlar bir kaç saatte biter. Epidural anestezide belde bir katater bırakılır ve ameliyattan sonra ağrı hissedilmeye başlandığında bu katater aracılığı ile ağrı kesiciler verilir. Böylelikle  ameliyat sonrası oluşan ağrılar hiç hissedilmeden kesilebilir. Epidural kataterden verilen ilaçlar sadece ağrı kesici amaçla kullanılır. Haraket kabiliyetine etkisi yoktur. Ameliyat sonrası zamanı geldiğinde ayağa kalkılıp yürünebilir.

Sezeryanda önemli olanın bebeğin sağlıklı bir şekilde ailesine verilmesi olduğu unutulmadığında  ameliyat sonrası oluşacak olan ağrılar daha kolay tolere edilebilir.  Herkese ailenin en yeni minik üyesi ile birlikte geçirecekleri mutlu anlar dilerim.